Muhalefetin ‘Kurt Kapanı,’ Eksik Boyut, Milliyetçilik

Toplumcu Düşünce yayın platformunda 1 Ekim 2020 tarihinde Ozan Gündoğdu’nun İslamcı Tahkimata karşı ‘Kurt Kapanı’ başlıklı bir yazısı yayınlandı. 

Ozan Gündoğdu bu yazısında* CHP’nin AKP iktidarına karşı, Türkiye’de emekçi-yoksul tabana dayanan yeni bir politik strateji izlemesi gerektiğini savunuyor.  Gündoğdu, AKP iktidarının Siyasal İslamcılık üzerine inşa ettiği ve dayandığı Muhafazakar Sağ seçmen potansiyelinin yüzde 70’lik bir oranı temsil ettiğini belirtiyor. CHP bu mevcut sağ-sol ayrımını (70-30) yıkamazsa iktidar şansı olmadığını vurgulayan Gündoğdu, AKP’yi kurt kapanına sokacak olan politikanın, onu en zayıf noktasından, emekçi-yoksul kesim ile zengin sınıf ayrımından vurmak olacağını,yani CHP’nin ülkede en yüzde 70 olan işçi-çiftçi-esnaf emekçi kesimi temsil etmesini, AKP ve diğer neo-liberal partilerin de böylece kaçınılmaz olarak zengin kesimlerin azınlık partisi haline gelmesini arzuluyor. Böylece seçmenin suni sağ-sol ayrımı yerine gerçek sosyolojik tabana oturacağını düşünüyor. Temelde ve kağıt üstünde çok güzel ve çok doğru bir düşünce…

Bu düşünce aslında CHP’ye yakın sol kuşakların (1950’yi esas alırsak) 70 yıllık düşüdür.  Gündoğdu bunun gerçekleşmesinin yolunun CHP’nin AKP’ye karşı yoksul emekçi kesimleri savunan ve destekleyen ‘kamusalcı’ politikalardan geçtiğini de savunuyor. Erzurum’da buzdolabı fabrikası kurmak, çiftçileri planlı desteklemek gibi somut öneriler de yapıyor. Bunlar da güzel.  Aslında İstanbul, Ankara, İzmir gibi ülkenin candamarı metropollerde büyükşehir yönetimlerine oturan CHP’li başkanların emekçi kesimleri destekleyen somut adımlar atmasının, projeler geliştirmelerinin ve uygulamalarının önünde çok engel yok.

Gerçi belediye meclislerinde AKP çoğunluğu taş koyuyor, ama kamuoyu desteği ile bunlar da aşılır. Ankara’da Mansur Yavaş çevredeki çiftçi, emekçi kooperatifleri ile bunu elinden geldiğince yapma çabasında. İzmir’de Tunç Soyer de, Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen de, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ve pek çok diğerleri de öyle.  Büyük şehirlerde emekçi kesim lehine atılacak bu adımlar, seçmen sosyolojisini bir ölçüde emekçi (CHP)-zengin (AKP) ikilemine çekebilir.  Zaten CHP’nin 6 Oku’nun en uzun ve çentiklisi (yani dinamik ve uçanı) Devletçilik değil mi?  Bazı CHP’lilerin herhalde ‘devletçilik’ sözünden korktukları için şimdi ‘kamusalcılık’ lafına sarılmaları da ayrı bir hoşluk…

Ama CHP’li belediyelerin  atacağı bu ‘kamusalcı’ adımlar ülkede iktidar değiştirmeye yeter mi?  Gündoğdu, yazsında sık sık Siyasal İslam vurgusu yapıyor, ama yazısı boyunca hiç değinmediği bir kavram var: Milliyetçilik.

Madem ki, AKP’nin Siyasal İslamcılık üzerine üzerine oturttuğu Muhafazar-İlerici, sağ-sol şemasına tersine çevirip emekçi (yoksul)-zengin şemasına oturtmak istiyoruz… Bu şemada Milliyetçiliğin yeri, rolü ve seçmen potansiyelini, yani milliyetçi oy oranını da doğru saptamamız ve doğru hesaplamamız gerekir…

Ecevit yüzde 41’lik soldaki rekor oy oranını Kıbrıs Fatihi olarak, yani Milliyetçi oylarla yakalamıştı.  CHP ise Milliyetçilik bayrağını son 18 yılda Erdoğan’a kaptırdı.  Seçmen tabanını sosyolojik tabana oturtmaya çalışırken, dünyada Covid-19 ile birlikte daha da yükselen Milliyetçilik dalgasına da kulak vermek lazım  Acaba varoşlarda hala AKP’ye oy veren ‘yoksul’ emekçi kesimin insanlarının ne kadarı ‘İslamcılık,’ ne kadarı ‘Milliyetçilik’ temelinde oy veriyor?

Türkiye 20 yıldır bölgesinde ateş çemberi içindeyken, 5 cephede silahlı mücadele verirken, binlerce şehit ve gazi varken, yoksul ve emekçi seçmen tabanının bu çatışmaların tamamen dışında mı durduğu düşünülüyor?  Kamusalcı hamlelerle emekçi-yoksul kesimlerin oylarını kazanmanın eşiğine gelmiş olan CHP, HDP-PKK çizgisi ile aynı hizada görülmeyi sürdürürse, bu kesimin oylarını yine de kazanabileceğini mi düşünüyor?

Atatürk’ün en temel politikası ve hissiyatı olan Milliyetçilik üzerine, Türk milletine dayanarak ve onu teşkilatlandırarak bir vatan, bir ülke, bir devlet, bir cumhuriyet kurduğu ne kadar kolay unutuluyor.  Emperyalistler 100 yıl önce Atatürk’ün geri püskürttüğü ‘Türkleri Anadolu’dan kovma, bu topraklarda Türk milletinin varlığına son verme’ planını 100 yıl sonra yeniden devreye sokarken, CHP Milliyetçilik okunu nasıl bu kadar kolay göz ardı edebiliyor?  CHP bu anlayışla Milliyetçilik bayrağını Erdoğan’ın elinden nasıl alabilecek?

Alabilecek mi?…

Değerli genç kardeşimiz Ozan Gündoğdu mesela 6 ay İstanbul’un özellikle AKP’li seçmenin çoğunlukta olduğu semtlerinde biraz dolaşıp, çarşıda, pazarda, otobüste, metrobüste, hastanede, pastanede gezinip halkla biraz daha fazla konuşursa, emekçiler, işsizler, çalışanlar, yoksullar, ne düzeyde kadar İslamcı, ne kadar Milliyetçi, ne düzeyde Muhafazakar, ne düzeyde Sağcı, Solcu tercihlerle oyunu kullanıyor, Böylece doğru temele oturtmak istediği sosyolojik tabanın sesine de biraz daha kulak vermiş olur…  6 ay sonraki yazısını heyecanla bekleriz…

Kerem Çalışkan, Yazar-Gazeteci

*Ozan Gündoğdu’nun ilgili yazısı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.